27.10.08

21. Yüzyılda Türkiye'nin Hali Pür Melali

Bazen insan Türkiye'de yaşadıkları karşısında söylecek söz bulamıyor. 21. yüzyılda Türkiye hala bir "yasaklar ülkesi".

"Geocities", "Youtube" ve daha bir çok siteden sonra "Blogger" da yasaklandı.

Düşünce yasakları koyanların düşünce özgürlüğünün insanlığın ilerleme motoru olduğunu anlamaları dileğiyle...

23.10.08

Steinberg v. Columbia Pictures Industries, Inc. Davası

Herhalde Türkiye'de örneğine rastlanmayacak bir dava ilişti gözüme; "Steinberg v. Columbia Pictures Industries, Inc."

Karikatürcü Saul Steinberg, "Columbia Pictures" film şirketinin yapımcılığını üstlendiği 1984 tarihli "Moscow on the Hudson" filminin tanıtım afişinin, New Yorker'da yayımlanan bir çiziminden kopyalandığı ve dolayısıyla telif haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle şirket aleyhine dava açmış.

1987 yılında karara bağlanan davada, Mahkeme Steinberg'i haklı bulmuş.

Aşağıda dava konusu çizimleri bulacaksınız:





Kaynak: Answers.com

22.10.08

Toplumsal Muhalefet ve Karikatür

Karikatür muhalif olduğunda daha mı çok hayatın içinde oluyor acaba? Bu soruya kesin bir cevap vermem mümkün değil ama aşağıdaki örnekler, Cumhuriyet tarihinde (hatta Osmanlı İmparatorluğu'nun son zamanlarında), karikatürün hayatın birebir içinde yer aldığı; muhalif akım ve düşüncelerden beslenerek onların makbul bir aracı haline geldiği; hatta bir tür toplumsal ihtiyaç olarak algılandığı fikrini güçlendiriyor. Kısacası, karikatür toplumsal yaşamın içinde gelişen bir tür doğal refleksmiş...

Acaba şimdi de böyle mi? Sanmıyorum. Karikatür cephesinde de mutlaka bir şeyler değişmiştir ama ben asıl toplumun esaslı bir şekilde değiştiğini düşünüyorum. Muhalefet köreldikçe ona bağlı refleksler de zayıflıyor... Geçmişten kalan örnekler ışığında bu konu üzerinde ayrıntılı düşünmek gerek.

İlk örnek II. Meşrutiyet döneminden. Turgut Çeviker'in derlediği "İbret Albümü"nde (İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür İşleri Dairesi Başkanlığı Yayınları, 1991) II. Meşrutiyet'in ilanının ardından, sokaklarda satılan/dağıtılan karikatürlü kartpostallar, el ilanları yer alıyor.





İkinci örnek, 70'li yıllardan. II. MC Hükümeti zamanında, Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde (ODTÜ), Rektör Ilgaz Alyanak'ın görevden alınarak Hasan Tan'ın atanması büyük bit tepkilye, hatta direnişle karşılaşmıştı. Aşağıdaki karikatürler o dönemde öğrenciler tarafından çizilip dağıtılan bir broşür/kitap'tan...









Üçüncü örnek yine 70'li yıllardan. O dönemlerde karikatürün, sokak afişlerinin ayrılmaz bir parçası olduğu görülüyor. Aşağıdaki örnek, çok keyifle okuduğum bir kitaptan: Yılmaz Aysan, 68 Afişleri, ODTÜ Devrimci Afiş Atölyesinin Öyküsü, Metis, 2008.





Son örnek bugün profesyonel bir çizer olan Selçuk Demirel'den (Graffiches, 1974-1994, Özgül, 1994). Demirel çizgi serüveninin başlarında sokak afişeleri için çizimler hazırlamıştı.



Tony Sandoval ve Miguelanxo Prado

Tony Sandoval Meksikalı bir çizgi romancı ve illüstratör. Sandoval'ın "Le Cadavre et le Sofa" kitabına bakıyorum. Çizgi romanın konusu oldukça ilginç; iki yeni-yetme çürümekte olan bir çocuk cesedi buluyor ve bu sırrın peşine düşüyor. İki yeni-yetmenin aşkı bu ceset vesilesiyle, ceset etrafında gelişiyor. Sandoval'ın çizgi kuyumculuğu göz alıcı. Kitapta en çok hoşuma giden ayrıntılardan biri; aynı sayfada, duygusal yönden yüklü karelerin tam renkli, hazırlayıcı karelerin iki renkli çizilmesi.


Tony Sandoval, Le Cadavre et le Sofa, 2. Baskı, Label Discover, 2007.



İspanya ve İspanyolca konuşan ülkelerden çok önemli çizgi ustaları çıkıyor. Örneğin, Miguelanxo Prado. Sandoval yeni parlayan genç bir sanatçı, ancak Prado çizgi roman dünyasında iyi tanınan, kıdemli bir çizer. Prado Türkiye'de de tanınıyor. Bu İspanyol ustayı ilk kez "Heavy Metal" dergisinde görmüştüm. Özellikle kadın-erkek ilişkileri üzerine çizdiği şiirsel öyküler beni çok etkilemişti. Daha sonra bu öyküleri topladığı "Tangents" başucu kitaplarımdan biri oldu.


Miguelanxo Prado, Tangents, Nantier Beall Minoustchine Publishing, 1996.



Sandoval ve Prado'nun işlerinde benzer tatlar buluyorum.

Linkler:

11.10.08

Julian Kimmings

Julian Kimmings bir suluboya ustası. Bazı desenleri bizden Şahin Erkoçak'ı anımsatıyor. O da suluboyayı/ekolini böyle kullanır...

Kişisel Web Sitem Yayında

Uzun süredir yapmak istediğim bir şeyi sonunda başardım; kişisel web sitem yayında...

10.10.08

Pablo Lobato

Pablo Lobato Arjantinli müthiş bir portre karikatürcüsü. Geometrik üslubuyla, çizdiği kişilerin karakter özelliklerini şaşırtıcı bir biçimde yansıtmayı başarıyor.