11.9.11

Türkiye'de İslami Mizahın Yükselişi

Levent Cantek ile birlikte kaleme aldığımız "Türkiye'de İslami Mizahın Yükselişi" başlıklı makale bu ay yayımlanan Birikim'de.

10.9.11

Hugo Pratt'nın Suluboyaları

Son yıllarda suluboya çizgi romanda daha sık kullanılan bir teknik olmaya başladı. Bu konuda öncülerden biri kuşkusuz Corto Maltese’nin yaratıcısı Hugo Pratt. Pratt hikayeyi çizmeye başlamadan önce genellikle suluboya ile araştırma yaparmış. Pratt bu malzemeye ve tekniğe tam anlamıyla hakim. İşte Pratt’nın mükemmel suluboya çalışmalarından bir kaç örnek:



Yeni Web Günlüğüm

Çizgi-dışı konularda düşündüğüm, fikir istiflediğim yeni bir web günlüğü tutmaya başladım:

http://herseyvehicbirsey.net/

Sanal okyanusta bir yalnız tekne daha...

1.9.11

Teddy Kristiansen

birbirinden çok farklı üsluplar ama herbirinde usta...
 

18.8.11

17.8.11

Crumb'ın Kafka'sı

"Underground" çizer Robert Crumb'ın kaleminden Kafka'nın hayatı ve eserleri. Kitabın metni David Zane Mairowitz tarafından kaleme alınmış. Crumb'ın çizimleri Kafka'nın siyah-beyaz, çoğunlukla da siyah dünyasına çok yakışmış.

13.8.11

Online Mizah Dergileri

Mizah dergisi çıkarmak mali açıdan külfetli ve riskli bir iştir. Bugüne kadar Türkiye'de bir kaç sayı yayımlanıp kapanan mizah dergisi çoktur. Günümüzde internet sayesinde bu engeller aşılabilir görünüyor. Internet ortamında yayın yapmak (sadece mizah alanında değil, diğer alanlarda da) sınırlı bir teknik bilgiyle dahi mümkün. Zaman zaman, "hard copy" olarak basıl(a)mayan, sadece internet ortamında yayın yapan mizah dergilerine rastlıyorum. Aşağıda bu dergilerden bir kaç örnek bulabilirsiniz.

Bu dergilerin çoğu oldukça amatörce hazırlanmış ve bir kaç sayı çıktıktan sonra sanal ortamın karanlıklarında kayboluyor ama ne olursa olsun, eskiden yoktu böyle bir mecra, bu yüzden önemsiyorum online mizah dergilerini. Okuyucuya bir şekilde ulaşmak yazarları-çizerleri besleyecektir ve aralarından mutlaka yeni yetenekler çıkacaktır.

http://www.puhuudergi.com/
http://kangurudergisi.tr.gg/Dergi-Arsivi.htm
http://www.kuduz.org/

30.7.11

Daniela Strijleva

Daniela Strijlev; Pixar için çalışıyor; karakter tasarımcısı. Bloguna postaladığı işler tek kelimeyle mükemmel.

28.7.11

Yine ve Yeniden Kırmızı-Siyah Birlikteliği

Sulh Programı

Karikatür dergisinin 20 Mart 1947 tarihli sayısından bir alıntı. Savaş yıllarında, kağıt sıkıntısı var, mürekkep sıkıntısı var... Dergi savaş ertesinde artık derginin renkli basılabileceğini müjdeliyor okurlarına.

Gabriele Pennacchioli

Gabriele Pennacchioli, Dreamworks stüdyoları için çalışıyor. Blogundaki işler olağanüstü kıvrak kaleminin tanığı.

21.7.11

Altan Erbulak Kitabı

 
Karikatürcüler Derneği'nin yayınlarına ulaşmak zor oluyor. Bir süredir Ustalar Özel Albümleri serisi içinde yayımlanan Altan Erbulak albümüne ulaşmaya çalışıyordum. Kitap sonunda elime geçti. Yazmadan edemeyeceğim; editoryal açıdan bu kadar özensiz, içerik açısından bu kadar zayıf bir kitap ancak "ustaya saygısızlık" olarak nitelendirilebilir. Serideki diğer kitaplar, çizerlerin daha önce yayımladıkları kitapların tıpkı basımlarıydı. Altan Erbulak'ın ise sağlığında yayımlanmış bir karikatür albümü yok; dolayısıyla onun için özel bir çalışma, kapsamlı bir derleme yapmak gerekiyordu. Maalesef bu yapılmamış. Kitapta daha önceden bazı toplama albümlerde karşımıza çıkan ve Erbulak'ın "Arka Pencere" köşesi için hazırladığı bazı çizimlere yer verilmiş. Özellikle "Arka Pencere" çizimleri öylesine özensiz derlenmiş ki; bir kısmı eskiz halinde... Hepsi aynı döneme ait. Büyük ihtimalle ustanın kıyıda köşede kalan dosyalarından birini alıp aynen kullanmışlar... Karikatürcüler Derneği gibi köklü bir meslek kuruluşunun daha özenli olması gerekiyor.

11.7.11

Küçük Karikatür Kitapları

Bir kaç yıl önce Erdil Yaşaroğlu'nun minyatür dört karikatür kitabı yayımlanmıştı. Kitapların başlıkları; "İlişkiler", "İş Dünyası", "Kediler" ve "Köpekler". Hediyelik olarak da tasarlandığı anlaşılan bu minyatür kitapları arşivime katarken, arşivimdeki diğer küçük karikatür kitaplarını gözden geçirdim.

İlk kitap, Gürbüz Doğan Ekşioğlu'nun kendi adını taşıyor. Aslında bu, orijinali büyük boyutlu olan kitabın küçültülmüş biçimde tıpkı basımı. Batı'da sık rastlanan bir uygulama bu; bizde de yaygınlaşmaya başladı. Genellikle büyük boyutlu ve pahalı kitapların bir de küçük versiyonu basılıyor. Böylece pahalı olan büyük boyutlu kitabı alamayanlar küçüğünü alarak en azından koleksiyonlarını tamamlama imkanına sahip oluyorlar.

İkinci kitap, daha önce sözünü ettiğim Carigraphia; Türk karikatürüne ilişkin, Kültür Bakanlığı tarafından (yanlış hatırlamıyorsam) promosyon amacıyla basılıp dağıtılan bir derleme.

Üçüncü kitap ise, bu kitaplar arasında boyut olarak en küçüğü; 6,7 cm x 5 cm. Cemal Arığ'ın "Çiz Git Sin" isimli kitabı. Mimar olan Arığ bu kitabın basımında (yine yanlış hatırlamıyorsam) matbaalarda traşlama sonrası artan kağıtları kullanmıştı.

Erdil Yaşaroğlu (2009), İlişkiler, Doğan Kitap, İstanbul.

Gürbüz Doğan Ekşioğlu (2003), Gürbüz Doğan Ekşioğlu, Cafe City, İstanbul.

Carigraphia (1995), Der: Turgut Çeviker, Kültür Bakanlığı Yayınları, İstanbul.

Cemal Arığ (1985), Çiz Git Sin, Kendi Yayını, İstanbul.

10.7.11

İmaj Olarak Yazı

Daha önce yazının çizgileşmesiyle ilgili bir şeyler postalamıştım. Bu konu her zaman ilgimi çekiyor. Petar Pavlov benzer anlayışta işler üretiyor.

 
 

Karikatürümüzde Portre Karikatürü Kitapları

Batı'da oldukça yaygın olan portre karikatürü kitapları bizde pek rağbet görmez. Yakın zamanda kaybettiğimiz Güngör Kabakçıoğlu bu alanda bir kaç istisnadan biridir.

Yakın zamanda "Vala Somalı'nın Portre Karikatür Dünyası, 1950-2011" kitabı yayımlandı. Tan Oral'ın 2005 tarihli "Yüz Yüze" isimli kitabı ve Semih Poroy'un 1998 tarihli "Portreler" kitabı bu başlık altında sayılabilir. Daha eskilerden Zahir Güvemli'nin portre karikatür kitaplarını hatırlıyorum.

1950 kuşağı öncesi çizerleri (bu bağlamda özelikle Kozma Togo) yayımladıkları yıllıklarda bol bol portre karikatürüne yer verirlerdi. Bazı karikatürcüler ise, başlı başına bir portre karikatürü kitabı yayımlamak yerine kitaplarının bir bölümünü portre karikatürlerine ayırmayı tercih etmişlerdi. Örnekse, Öznur Kalender'in "Düşünerenk" albümü.

Bazı karikatürcüler ise bu alanda ustalaştıkları halde portre karikatür kitabı yayımlamadılar. Bu isimlerden biri Bedri Koraman. Türk karikatüründe belki de en özgün portre işlerine imza atan Necati Abacı'nın bir portre karikatürü kitabının olmaması ise Türk karikatürü açısından büyük bir eksiklik bence. Abacı'nın "Eczacıbaşı Sanal Müze"deki sergisi bu ekisiği bir ölçüde tamamlıyor.
Güngör Kabakçıoğlu (1994), Portreler, Barajans, İstanbul.

Güngör Kabakçıoğlu, Bedri Rahmi Eyüboğlu Portresi

Güngör Kabakçıoğlu (2002), Karikatürcü Portreleri, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara

Tan Oral (2005), Yüz Yüze, Pan Yayıncılık, İstanbul.

Tan Oral, Ayşe Arman Portresi

Semih Poroy (1998), Portreler, Karikatür Vakfı Yayınları, Ankara.

Semih Poroy, Orhan Veli Kanık Portresi

Necati Abacı, Edip Cansever Portresi

9.7.11

Kajan Tibor

 
Kajan Tibor Macar bir karikatürcü. Grafik mizah ekolünün Doğu Avrupa'daki tipik temsilcilerinden biri. Bu çizer açısından benim için asıl ilginç olan Macaristan'da bir eski kitapçıdan aldığım 1959 tarihli bir kitabında rastladığım iki karikatür. İlk karikatür, yazılardan anlaşılacağı gibi, Türkiye ile ilgili. "Google Translator" yardımıyla yazıları çevirmeyi denedim; kapının üzerinde "KAPALI" yazıyor. Kapının üzerindeki notta ise şöyle diyor: "En yakın Türk hamamı İstanbul'da, Kemal Atatürk". İkinci karikatürdeki yazıyı ise çevirmeye gerek yok herhalde...

24.4.11

Karikatür Tüketicilerin Hizmetinde

Karikatürün tüketicisi kimdir? Bir başka ifadeyle, para verip karikatürü alanlar kimlerdir? Karikatürün "tüketim objesi" olarak karşımıza çıktığı üç alan sayılabilir; gazeteler, mizah dergileri dışındaki dergiler, mizah dergileri ve karikatür albümleri.

Bir gazeteyi sadece karikatürcüsü için alanlar olabileceği düşünülebilir ancak kural olarak karikatür gazeteyle birlikte gelir. Dolayısıyla gazete okuyucusu karikatür tüketicisidir ancak bunu "gazete dolayısıyla", yani dolaylı bir biçimde yapar. Mizah dergileri dışındaki dergilerde çizen karikatürcüler için de durum aynı. Rakamlar karikatür albümü satışlarının da sınırlı olduğunu gösteriyor, yani karikatür albümleri bir tüketim mecrası olarak görülebilir ancak ana damar değil. Ana damar kuşkusuz mizah dergileri.

Günümüzde iletişim teknolojilerinin gelişmesiyle birlikte bu mecralara yenileri eklendi. Özellikle internetin yaygınlaşmasıyla birlikte karikatür "görsel bir sos" olarak web sayfalarında yer bulmaya başladı. Bu alanda uzmanlaşmış karikatür satan siteler var. Internet ortamında ücretsiz görsel malzeme bulmak bu kadar kolayken bu siteler gerçekten para kazanabiliyorlar mı, bilmiyorum ama bunun karikatür için yeni bir tüketim mecrası olduğunu not etmemiz gerek.

Tabii bir de bütün bunlara ek olarak son zamanlarda karikatürcülere ciddi paralar kazandıran "merchandise" işini hatırlamalıyız. Popüler karikatür tiplerinden üretilen eşyalar hem dünyada hem Türkiye'de her zaman alıcı buluyor.

Leman mizah dergisinin kafeler ve restoranlar zincirini de yazmazsam eksik kalır. Kuşkusuz bu başka bir tüketim alanı ancak yeme-içme sektöründeki bu girişimlerde karikatürün de dolaylı yoldan tüketildiği veya karikatürden faydalanıldığı da bir gerçek. Duyduğum kadarıyla İstanbul'da diğer mizah dergilerinin de benzer girişimleri varmış...

  
Cartoonbank
Cartoonbank.ru
Cartoonbiz
Cartoon Resource
CartoonStock

14.4.11

Pablo Auladell

Pablo Auladell, İspanya'dan bir yetenek.