31.8.08

Parmaklar

Daha önce Amerikalı karikatürcü Vip'ten (Virgil Partch) ve onun altı-yedi parmaklı insanlar çizdiğinden söz etmiştim. Söylendiğine göre, Vip'in böyle çok-parmaklı insanlar çizmesinin nedeni, Walt Disney ile birlikte çalıştığı yıllarda dört parmaklı karakterler çizmek zorunda kalmasına duyduğu tepkiymiş.



Gerçekten, başta Disney karakterleri olmak üzere pek çok çizgi film kahramanı dört parmaklıdır. İşte Disney'in kıdemli animatörlerinden Preston Blair'in kaleminden dört parmak anatomisi:



Türkiye'de de dört parmaklı insanlar çizen karikatürcüler var. İlk aklıma gelen isim Bahadır Baruter... Baruter geçenlerde, "Penguen" dergisinde (24 Temmuz 2008; No. 305), bu konuyla ilgili "Beş Parmaklı Dev" başlıklı çok hoş bir sayfa çizdi. Görmenizi tavsiye ederim...

27.8.08

Çizgili Kenar Notları



Çizgili Kenar Notları, Derleyen: Levent Cantek, İletişim Yayınları, İstanbul, 2007.

Bu derlemede benim de "Mikrop" mizah dergisiyle ilgili bir makalem var. O zamanlar için oldukça marjinal bir dergi olduğu için annem-babam okumamı pek istemezdi; Gırgır'ın arasına koyup gizli gizli okurdum. Bir çok açıdan beni etkilemiş bir dergidir. Bu makaleyle bir anlamda Mikrop'a gönül borcumu ödemiş oldum...

ARKA KAPAKTAKİ TANITIM YAZISI:
"Türkiye'de toplumsal, ekonomik ve kültürel olarak dışlanmış, marjinalleştirilmiş olanlar, kenar mahallelerde yaşayanlar, yoksullar... mizah dergilerinde, çizgi romanlar-hikâyelerde nasıl resmediliyorlar? Çizgi roman kültürü üzerine incelemeleriyle tanıdığımız Levent Cantek'in derlediği kitapta, son yirmibeş yılda derinleşen sınıfsal yarılmaların, toplumsal tahayyüle nasıl yansıdığını gösteren çalışmalar yer alıyor.
Funda Şenol ve Levent Cantek, çizgi romanlarda kenar mahallenin nasıl tasvir edildiğine bakıyorlar. Levent Gönenç, 1970'lerin sonunda çıkan Mikrop dergisi üzerine incelemesiyle, bugün için çarpıcı bir mukayese çerçevesi sunuyor. Bugüne ilişkin canlı bir analiz ise, Serpil Aydos'un, son yirmibeş yıldaki ekonomik dönüşümün kültürel ve sınıfsal sonuçlarının LeMan'daki yansımalarını ele alan yazısında bulunabilir. Can Yalçınkaya, L-Manyak ve Lombak dergilerinde Cihangir semtinin temsillerine göz atıyor. Gökçen Ertuğrul-Apaydın, günümüzün çizgili mizah dergilerinde beden, erkeklik ve cinsellikle ilgili anlamlandırma mekanizmalarının izini sürüyor. Bir marjinal kategorisi olarak Kürtlerle ilgili iki makale var kitapta: Aydan Çelik, Ender Özkahraman'ın Orası Hikâyeleri'ni inceliyor, Mesut Yeğen de Doğan Güzel'in Qırıx karakterini.
Kendi çizgi roman dünyasını kenardakilerle kurmuş bir sanatçının, Ergin Ergönültaş'ın eserleriyle ilgili yazılar, kitapta başlıbaşına bir bölüm oluşturuyor. Şenol Bezci, Sevilay Çelenk ve Funda Şenol, üç pencereden Ergönültaş'ın Terso hikâyesini okuyorlar: Kenar mahalle algısı, mağdur-kahramanlar, yoksulluğun içine kapalılığı ve çaresizliği... Gürsel Korat ve Tanıl Bora ise Ergönültaş'ın başka bir hikâyesinden hareketle yoksulların/garibanların çizgi roman ve popüler edebî söylemdeki temsilleri üzerine düşünüyorlar."

Kedisever Çizerler

Çizerlerin kedilere özel bir ilgisi, bir düşkünlüğü vardır. Selçuk Demirel'in kedi merakından daha önce söz etmiştim. Bir başka kedisever çizer Tan Oral. Hatta Tan Oral yıllarca çalıştığı Cumhuriyet gazetesinden ayrılırken bile kedisiyle veda etmişti.



Yabancı çizerler arasında da kedisever az değil; örneğin Siné. Aklıma gelen bir başka isim Saul Steinberg. Steinberg'in aşağıdaki karikatürü gördüğüm en güzel kedi karikatürlerinden, hatta gördüğüm en güzel karikatürlerden biri...



Bunun dışında çizgi romanda da kedinin ayrı bir yeri var. Türkiye'den Bülent Üstün'ün "Kötü Kedi Şerafettin"i, yurt dışından Robert Crumb'ın "Fritz the Cat"i geliyor aklıma. Zaten galiba "Kötü Kedi Şerafettin" ve "Fritz the Cat" kardeş; hem çizgi, hem karakter özellikleri açısından. Belki de daha çok karakter özellikleri birbirlerine benziyor...





Selçuk Demirel'in Başka Kedileri

Selçuk Demirel'in "Başka Kediler" (Metis Yayınları, İstanbul, 2006) kitabına bakıyorum; çok hoş... Aynı temayı tekrarlamak bir çizerin yaratacılığını kurutabilir ama Selçuk Demirel'in kitabında, tekrarlanan bir temanın çizerin çizgi dünyasını nasıl olgunlaştırdığına tanık oluyoruz... Kuşkusuz sayfa kenarlarından hala Steinberg'ler, Folon'lar, Sine'ler bize gülümsüyor ama kitapta ağırlıklı olarak Demirel'in özgün yorumuyla karşı karşıyayız... Sanki Demirel tekir bir kedinin kuyruğunu mürekkebe banmış ta kağıdın üzerine salıvermiş; bazı desenler öyle hınzır...


26.8.08

Saul Steinberg'in Dehası

ZoundryDocument
İşte Steinberg'ün dehasını ortaya koyan çizimlerinden biri... Bu nasıl bir soyutlama yeteneği, bu nasıl bir estetik yalınlık?


24.8.08

Mizahın Abisi Oğuz Aral



Korhan Atay ve Figen Kumru Akşit tarafından kaleme alınan "Mizahın Abisi Oğuz Aral" kitabını ilgiyle ve keyifle okudum. Titiz bir araştırmaya dayanan, Oğuz Aral'ın sanatının ve yaşamının farklı boyutlarıyla okuyucuya sunulduğu özenli bir çalışma... Ustaya yaraşan da budur...

Fikrimce kullanılan kaynaklara sınırlı bir biçimde atıf verilmesi veya hiç atıf verilmemesi kitabın eleştirilecek en önemli eksikliği. Daha fazla derinleşmek isteyenler için kaynaklar yetersiz. Ayrıca bazı küçük ayrıntılarda, özellikle Oğuz Aral'ın hayatındaki kişilerin anı ve değerlendirmelerinde hangi sözün kimin tarafından söylendiği önemli olabiliyor. En azından bu tür ayrıntılarda kaynak gösterilmesi faydalı olabilirdi.

Kitabın beni en çok etkileyen bölümlerinden birini aşağıya alıyorum:

“Oğuz’un sevgili arkadaşı Seçkin Selvi onun davranışını Aziz Nesin'in ünlü bir sözüyle açıklıyordu: "İnsan ölmek isteyince, ölme­ye karar verince, ölür..." Seçkin, yaşamı boyunca bu davranışın örneklerine bizzat tanık olmuştu. Biri kırk yaşında ölen eşi Sermet Çağan'dı, öteki de kırk sekiz yaşında ölen dostu Kuzgun Acar... Ona göre, başarılı işler yapmış insanların en büyük rakibi kendileriydi. Kendisini aşamayan ölüyordu. Sermet Çağan da, Kuzgun Acar da, Oğuz Aral da artık kendilerini aşamayacaklarım fark ettikleri zaman ölmüşlerdi.
Seçkin bu durumu, çok başarılı, yaratıcı insanların tıkanması olarak görüyordu.” (s. 382)

Kitapla ilgil basında çıkan değerlendirmeler:
  • İnci Döndaş'ın Star Gazetesi'nde yayımlanan yazısı
  • Taraf gazetesinde kitabın tanıtımına ilişkin bir yazı
  • Yakın dostu Doğan Hızlan'ın kaleminden Oğuz Aral kitabı
  • Burhan Ayeri'nin Akşam gazetesinde yayımlanan yazısı
  • Belgin Çoban'ın Sabah gazetesinde yayımlanan yazısı
Bu kadar lafın üstüne bir de benden Oğuz Aral portresi:


15.8.08

Mizah Dergilerindeki Adaptasyonlar

Mizah dergilerindeki bazı köşelerin, yabancı mizah dergilerindeki köşelerden "adapte" edildiğini görmek beni şaşırtmıştı. Aşağıya sadece iki örnek koyuyorum; bu örnekler çoğaltılabilir.

Fırt dergisindeki "Evrim Teorisi", Fransız karikatürcü Siné tarafından çizilen seriye benzer.





Çarşaf dergisinde yayımlanan "Kılıfsız Sorulara Tükürüksüz Cevaplar" köşesi, MAD çizeri Al Jaffee'nin "Snappy Answers to Stupid Questions" başlıklı köşesinin Türkçe versiyonudur.


Snappy Answers to Stupid Questions, by Al Jaffee

14.8.08

Babadan Oğula Geçen Çizgi Karakterler

Daha önce Ziggy'nin yaratıcısının "Baba" Tom Wilson olduğunu, onun "emekliye ayrılması"ndan sonra bu çizgi karakterin "Oğul" Tom Wilson tarafından çizilmeye devam edildiğini yazmıştım. Çizgi dünyasında başka "miras bırakılan" karakterler de var: Örneğin, Dik Browne'ın yarattığı "Hagar"ı (Bastır Viking) oğlu Chris Brown; Chic Young'ın yarattığı "Blondie"yi (Fatoş) oğlu Dean Young sürdürüyor.

Hagar

http://i83.photobucket.com/albums/j312/bobmach/HagarWeekend4.jpg

Blondie

http://www.uflib.ufl.edu/spec/belknap/comics/blondie1.gif

Türkiye'de babadan oğula geçen değil ama ağabeyden kardeşe geçen karakterler hatırlıyorum. Sezgin Burak Hürriyet Gazetesi'nde çizdiği "Bizimkiler" serisini kardeşi Ersin Burak'a devretmişti.



"Bizimkiler"in için yukarıdaki örnek Hakan Alpin'in, "Çizgi Roman Ansiklopedisi" isimli çalışmasından aktarılmıştır (İnkılap, İstanbul, 2006, s. 93-94).

Mose

Mose; bir Fransız karikatürcü. Türkiye'de de 1950 kusağını etkilemiş çizerlerden biri; "grafik-mizah"ın önemli ustalarından biri...

Mose, Fröhliche Bosheiten, Cartoons, Knaur Humor, München/Zürich, 1981.









Lambiek çizgi roman ansiklopedisinde "Mose" ile ilgili şu bilgiler yer alıyor:
Asıl adı "Moïse Depond" olan Mose 17 Ekim 1917'de doğmuş. Güzel sanatlar eğitimi almış. İlk karikatürü 1946 yılında yayımlanmış. Bonjour Dimanche, L'Ecran Français, La Bataille, Oxygène, Le Rire and Le Progrès gibi dergilere çizer olarak katkıda bulunmuş. Poster yapmış, kabare sahnesi tasarlamış ve çizgi filmle uğraşmış. 1992 yılından itibaren Kyoto Üniversitesinde ders vermiş. Mose 20 Ocak 2003'te hayata veda etmiş.

Ziggy

Tom Wilson, Never Get Too Personally Involved with your Own Life, A Signet Book, Broadway, 1975.
Ziggy kaybetmeye mahkum küçük adam... Ziggy'yi yıllar önce tanımış ve çok sevmiştim. Bu karakterin naifliğini, samimiyetini ve hüznünü başka bir karakterde bulmak mümkün değil...
Yukarıdaki karikatürün yazısının çevirisi: "Hayatın sarı sayfalarında... çeşitli bölümünde yer alıyorum!"
Ziggy ve çizeri Tom Wison ile ilgili bir başka not daha düşmek isterim: Çizeri çizdiği karakterle öylesine bütünleşmiş ki, kitabını ona ithaf etmiş...
Internetten öğrendiğim kadarıyla, Ziggy 1960'lı yılların sonlarında "Baba" Tom Wilson tarafından "posta kartı" serisi olarak yaratılmış ve uzun yıllar çizilmiş, ancak daha sonra 1987 yılında "Baba" Tom Wilson "emekliye ayrılmış" ve Ziggy'yi oğluna, yani "Oğul" Tom Wilson'a emanet etmiş. Ziggy'yi şimdi "Oğul" Tom Wilson sürdürüyor.
Linkler:
  • Lambiek çizgi roman ansiklopedisinde "Baba" ve "Oğul" Tom Wilson maddeleri
  • Christopher Wheeler Koleksiyonu'nda Ziggy kitapları
  • Google kitapları arasında bazı Ziggy kitapları da var. Örnek olarak bazı sayfalar görülebilir.
  • Amerikan CBN televizyon kanalında "Oğul" Tom Wilson ile yapılan söyleşinin
  • Ziggy'nin dağıtımını üstlenen "Universal Press Syndicate"'in sayfasında "Baba" ve "Oğul" Tom Wilson'ın biyografileri
  • "Oğul" Tom Wilson tarafından kurulan "Character Matters" şirketinin web sayfası

Vip

Koleksiyonumdan çizerler postalamaya devam ediyorum. Vip (Virgil Partch), Amerikalı bir karikatürcü... Çok yumuşak bir deseni var; Altı-yedi parmaklı adamlar da Vip'in karaktestiği...

Vip'in bu kitabı asker karikatürlerinden oluşuyor. Demek asker ve askerlik evrensel bir karikatür konusu. Bizde de Mahmut Tibet "Gez Göz Mahmutçuk" ile benzer bir şey yapıyor...

Vip, Armed Farces, Military Cartoons by VIP, Edited by William McIntyre, A Fawcett Gold Metal Book, Greenwich, 1969.


Yukarıdaki Karikatürde Yer Alan Yazının Çevirisi:"Açıklama yapma, sadece traş et!"

Vip'le İlgili Linkler:

  • Mike Lynch'in blogunda Vip ile ilgili yazı
  • BPIB sitesinde Vip sayfası
  • ASIFA Animation Archive sitesinde Vip sayfası

Tomi Ungerer

Bana kalırsa bir çizgi dehası, Tomi Ungerer... Koleksiyonumdan Ungerer'in resimlediği bir kitap:

Ungerer'in sevdiğim bir özelliği de, belli bir üsluba bağlı kalmayıp işlediği konunun gereklerine göre desenini şekilllendirmesi...

William Cole and Tomi Ungerer, A Cat-Hater's Book, Pinnacle Books, New York, 1982.